Yeni doğan bebeğin ilk 6 ay boyunca anne sütü ile beslenmesi, hem ruhsal hem fiziksel gelişimini devam ettirmesi açısından mükemmel ve doğal bir destektir. Anne sütü ile ilgili yapılan araştırmaların sonuçları, bebeğin kilo alımı, gelişimi dışında bebeğinizin çocukluk ve yetişkinlik çağlarında da yüksek oranda bağışıklığa desteğini kanıtlar nitelikte. Anne sütünün faydaları bu kadarla sınırlı değildir ve uzun bir liste yapılabilir. Bu yazımızda, anne sütünün yalnızca birkaç önemli yararıyla ilgili bilgiler vereceğiz.
Yapılan araştırmalar sonucu, emziren 10 anneden 1’i meme ucu yara ve çatlakları sebebiyle emzirmeyi bırakmak zorunda kalıyor. SILVERMOM® koruyucu gümüş kapakları kullanarak emzirmenin keyfini yaşayabilirsiniz.
Hamile bir kadının yaradılış sebebiyle vücudunda doğal olarak üretilen ve annenin bebeğini beslemek amacıyla taze, steril ve en uygun seçenek hiç kuşkusuz anne sütüdür. Anne sütüne teşvik, aynı zamanda bebeğinizin ruhsal ve fiziki ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlar. Bebeğinizin özellikle hasta olduğu dönemlerde ağrı kesici, diş çıkarma vb. gibi gelişimine bağlı gergin olduğu süreçlerde bebeğinizi sakinleştirip rahatlatıcıdır. Bu dönemlerde, emzirme ve anne sütü vesilesiyle bebeğinizin daha rahat uyumasını ve ağlama nöbetlerini daha sakin geçirmesini sağlar.
Anne ile kurulan bağ sebebiye bebeğe verilen destek, bebeğinizin tüm zor zamanlarında onu koruyan ve sakinleştiren ektiler yaratır.
Yapılan araştırmalar, anne sütü alan bebeklerin, anne sütü ile beslenmeyen bebeklere oranla IQ hesaplamalarında belirgin olarak %10-15 daha yüksek olduğunu ispatlar nitelikte. Uzmanlar, anne sütü ile besleme yönteminin, anne sütünün insan gelişimi için ihtiyaç duyulan tüm öğelerin tam ve eksiksiz bir bileşen halinde olması, anneden bebeğe ihtiyaç anında taze bir besin olarak verilmesi olarak açıklıyor.
Anne sütü etkilerinin yalnız bebeklik dönemi için değil, çocukluk ve yetişkinlik dönemine de verdiği pozitif yararlardan yukarıda söz etmiştik. Anne sütünün sağlıklı etkileri içeriğindeki, demir, potasyum, çinko, yüksek protein, yağ, canlı hücre ve antikorlar gibi bebek ve yetişkin insan yapısının temel taşlarını barındırmasından kaynaklanır.
Uzmanlar, özellikle ilk 6 ay anne sütü ile beslenen bebeklerde, sarılık, ishal, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı, obezite, kansızlık, ortakulak hastalıkları, akciğer hastalıkları ve idrar yolu enfeksiyonuna yakalanma riskinin oldukça düşük olduğunu belirtiyor. Ayrıca, üst solunum yolu enfeksiyonları, ağız ve diş sorunlarına karşı da koruyucu olan anne sütü büyük önem taşır.
İdeal besin kaynağı olan anne sütünün kaynağı, yukarıda da bahsettiğimiz gibi bebeğinizin en çok güvendiği ve yanında huzurlu hissettiği kişi olduğundan fiziksel olduğu kadar duygusal bir üründür. Bebeğinizin her öğün beslenmek için size ihtiyaç duyması, sizin sesinizle motive olarak rahatlaması ve sabırsızlıkla beklediği beslenme saatlerini kollarınızda geçirmesi sizinle kuvvetli bir sevgi bağı kurabilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu zamanlarda o gözlerinize bakıyorsa sevgi dolu gözlerle onu süzmeniz, yüzünüze dokunmak istiyorsa tensel temas kurmanız ve anlamsız sesler çıkarıyorsa sakinleştirici bir sesle onunla konuşmanız duygusal gelişimini olumlu yönde etkileyecek, sevgiyi öğrenmesini sağlayacaktır.
Bebeğin anne rahmine düştüğü andan itibaren, en yakın ve güvenli ilişki kurduğu anne ile doğumdan sonra da buy akın ve sıcak ilişkiyi devam ettirebilmek çok önemlidir. Bu bağın güçlendirimesi için anne sütü alan bebeklerde ten tene temas ile, sağlıklı gelişimin yanı sıra, duygusal bağın kuvvetlendirilmesi ve bebeğin anne ile güven dolu bir yolculuğa çıkması amaçlanır.